Higgs bozonuna ismini veren İngiliz bilim insanı Peter Higgs 94 yaşında öldü.
İngiliz fizikçi, 1960’larda Kainat’taki her şeyin neden kütlesi olduğunu açıklayan teoriyi geliştiren bilim insanları arasındaydı.
Bundan yaklaşık 50 yıl sonra bu bilimsel atılım yapılabildi.
İsviçre’nin Cenevre kentindeki CERN laboratuvarlarında, Büyük Hadron Çarpıştırıcısı adlı dev cihazda 2012’de yapılan deneyler sonunda Higgs bozonunun varlığı tespit edildi.
Higgs bu gelişmeden bir yıl sonra 2013 yılında Nobel Fizik Ödülü’nü aldı.
Ölüm haberi duyursunu yapan Edinburgh Üniversitesi, Higgs için “vizyonu ve hayal gücüyle bizi çevreleyen dünyaya dair bilgimizi zenginleştirdi” ifadelerini kullandı
İngiliz parçacık fizikçisi Dr. Clara Nellist, Higgs bozonu bulunduğunda CERN’de bulunuyordu.
2012’deki buluş tüm dünyada büyük yankı uyandırmıştı.
Dr. Nellist, “Higgs bozonu gerçekten özel bir parçacık. Çünkü, diğer temel parçacıkların kütle kazanmasıyla ilişkisi var. Parçacıklar Higgs alanına girdiğinde kütle kazanıyor ve Higgs bozonuyla deneylerimizde Higgs alanının varlığını kanıtlayabiliyoruz” diye konuşuyor.
Higgs bozonu bir enerji alanı. Elektron ve kuark gibi evrenin diğer temel parçacıklara kütle kazandırıyor.
Higgs bozonu, “Tanrı parçacığı” adıyla da anılır oldu. Çünkü kütle kazanma süreci, mevcut evrenin oluşmasını sağlayan Büyük Patlama’ya (Big Bang) benzetiliyor.
Karanlık maddenin gizemi
CERN laboratuvarında ayda küçük bir kent kadar elektrik harcayan projede çalışan bilim insanları karanlık maddenin gizemini çözmeye çalışıyor.
Dr. Nellist, “Karanlık madde, evrenimizdeki maddenin yüzde 80-85’ini oluşturuyor. Karanlık madde denmesinin sebebi ışıkla etkileşiminin olmaması. Bu yüzden onu göremiyoruz. Daha da ilginci, ne olduğunu da bilmememiz” diyor.
Şimdiye kadar bilim insanları karanlık maddeye ilişkin sadece dolaylı kanıtları gözlemleyebildi. Ancak karanlık madde parçacıkları doğrudan tespit edilemedi.
Bu parçacığın ne olduğuna ilişkin farklı teoriler var.
Bilim insanları arasında en fazla rağbet gören teorilerden biri bunun WIMP ya da Zayıf Etkileşimli Büyük Kütleli Parçacık olduğu yönünde.
Dr. Nellist “Bu hâlâ büyük bir gizem. Bunun deneylerde yaratılıp yaratılamayacağını görmeye çalışıyoruz” diye konuşuyor.